Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Birinci Dünya Savaşı’nın tarihi seyri içinde Çanakkale Cephesi, askerî ve siyasî sonuçları itibariyle Türk ve Dünya tarihinde önemli bir yer tutar.
Kaçma süngü tak ve savaş
Çanakkale harekatı Boğazlara ve İstanbul’a egemen olma savaşlarıdır. İtilaf Devletleri’nin Osmanlı’yı tarih sahnesinden silip, önem kazanan topraklarına sahip olmak ve sömürgelerinin selameti için Hilafet gücünü ortadan kaldırmaya yönelik bir hamlesidir. Buna karşı Çanakkale’deki mücadele aynı zamanda bir milletin var olma mücadelesidir. Bu savaşlar Osmanlı’nın daha tükenmediğini ve var olduğunu ispatlayıcı niteliktedir. Sonraki yıllarda gerçekleşecek olan Milli mücadelenin dayanak noktasıdır. Ayrıca Çanakkale zaferi Türk milletinin emperyalizm karşısında duruşuyla dünya sömürge tarihinin değişiminde önem bir yere sahiptir. Bu mücadeleler içerisinde bu savaşın isimsiz binlerce kahraman asker ve komutanları olmuştur.
Bu savaş süresince önce Yarbay sonrasında Albay olan Mustafa Kemal isimli bu genç subay, Çanakkale Savaşlarıyla bütünleşmiş ve “Anafartalar Kahramanı” adıyla üne kavuşmuş, ayrıca “İstanbul’u Kurtaran Komutan” unvanlarıyla bütün yurtta tanınmıştır. Bu çalışmada, Mustafa Kemal’in Gelibolu’nun muhtelif yerlerinde üstlendiği önemli görevler başta olmak üzere, Kara Savaşları’nda gösterdiği başarılar ve bu savaşlar içerisinde ki üstlendiği rol, önemli olaylar çerçevesinde ele alınmaktadır.
Bizzat Mustafa Kemal’in anlatımını paylaşmak isterim:
Conkbayırı’na doğru yol almış; bu esnada düşmanın çıkarma teşebbüsüne karşı koyan 27’nci Alay’a ait gözetleme postasının bazı askerlerinin Düztepe bölgesinden Kocaçimen’e doğru kaçıştıklarını gördüm. Bizzat bu askerlerin önüne geçerek onları durdurdum Ve…
– Niçin kaçıyorsunuz, dedim.
– Efendim, düşman, dediler
– Nerede, dedim.
– İşte! Diye 261 Rakımlı tepeyi gösterdiler.
– Düşmandan kaçılmaz, dedim.
– Cephanemiz kalmadı, dediler.
– Cephaneniz yoksa süngünüz var, dedim ve bağırarak süngü taktırdım ve yere yatırdım.
Bunun üzerine düşman askeri de yere yatmış ve kazanılan kısa bir müddetten sonra 57’nci Alay ve dağ bataryası bölgeye yetişmiştir.
Mustafa Kemal, Ruşen Eşref’e verdiği mülakatta içinde bulunulan bu durumu, Çanakkale Savaşları’nın en önemli anı olarak değerlendirir ve İşte, kazandığımız an, bu andı der. Gerçekten de saat 10.00’da taarruza başlayan 57’nci Alay birlikleri kısa sürede Conkbayırı-Kocaçimen hattının güvenliğini sağlamıştır.
Yarımadanın en yüksek tepesi olan Kocaçimen’in elde tutulması, Mustafa Kemal’in öngörüsü sayesinde olmuştur. Bu hat, neredeyse tahliyenin yapıldığı 19/20 Aralık 1915 gecesine kadar değişikliğe uğramadan Türk birliklerinin elinde kalmıştır.
Çanakkale geçilip hedef İstanbul
Ogünlere dönelim ve sözü tarihçilerimize bırakalım…
1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamıştı. Ve 24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. bu denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri aşarak Boğaz'a girdi. 750 metre ilerde bulunan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan subaylardan on'u ve erlerimizden 24 ü şehit düştü. 19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir bombardımana girişti. Boğaz'a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı. İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlardı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donanmayla Boğaz'a saldıracağını, yakında İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi.
Nusret Gemisi ve 400 Mayın
Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz'daki mayın sayısı on bir hat olarak 400'ü aşmıştı. Ve Tarihler 18 Mart 1915 gösteriyor…
Düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladı. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos'a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koydu. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu.
Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar.
Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar. Büyük kayıplar verdi. Ve: Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini öğrendiler.
Deniz olmazsa Karadan geçeriz
İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başladı Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal
-- «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi.
Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık 18 metre kadardı.
Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı.
Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.
Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.
Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kaynağı oldu.
Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir.Şehitlerimize Allahtan gani gani rahmet diliyorum.
Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Zaferi
Bu arada sürekli söylediğimiz bir düşünceyi yeniden paylaşarak noktayı koyalım.
Derdimiz ve amacımız illeri- acıları yarıştırmak veya savaş tellallığı da yapmak değil.
Bakın Çanakkale Zaferine çok büyük önem veriliyor ve etkinlikler ile yaşatılmaya çalışıyor. Bu Çanakkale denizde başlayıp karada biten bir savunma savaşıdır. Tabi ki emperyalist güçlere atılan bir tokattır. Fakat bunun daha önemlisi Afyonkarahisar da meşalesi yanan Kurtuluş Savaşıdır.Kurtuluş Savaşı Taarruz dur.Emperyal güçlere verilen büyük bir derstir.
Bu nedenle Kurtuluş Savaşı nı ve bölgemizi çocuklarımıza gençlerimize bu zaferi her daim taze tutup anlatılmalıdır.
Unutmayın ki Türk Milleti ; Vatanı ve bayrağı için toprağı sulayan şehitlerin evlatlarıdır.
Mutlu ve aydınlık yarınlara….
Yorumlar