Deprem öldürmez malzemeden çalmak öldürür, kötü malzeme öldürür, kötü işçilik öldürür, yanlış tasarım öldürür, denetimsizlik öldürür, rant için olmaz yere izin vermek öldürür, yıkılacak binalarda göz göre göre oturmak öldürür.

 Kısaca deprem hiç bir hatayı affetmez ve hiç birimizin hayatı bu hatalara maruz kalmayı gerektirecek kadar ucuz olmamalı.

6 Şubat depremi bütün gerçekleri yüzümüze acı acı vurdu, tıpkı öncekiler gibi.

Bu deprem ilk olmadığı gibi eminiz son da olmayacak.

Her seferinde olduğu gibi bütün ülke yardım için seferber olmuş durumda. 

Ancak aynı seferberlik bundan sonra deprem önlemleri için devam etmezse aynı senaryoları belki de daha kötülerini yaşayacağımızı üzülerek söylüyoruz.

 Deprem yaralarının sarılmasının ardından yapılması gereken ilk şey en büyüğünden en küçüğüne kadar deprem bilinci yüksek toplum inşa etmek.

Peki deprem nedir? Depremin yapılar üzerindeki etkisi nedir?

Depremle mücadele nasıl olur? Depreme karşı bireysel olarak ne gibi önlemler alınmalıdır?

 Deprem anında neler yapılmalıdır?

Türkiye konumu itibari ile neredeyse sınırlarının tamamında tektonik depremlere maruz kalmaktadır.

Yerküre içerisindeki enerji birikmesi sonucu meydana gelen kırılmalar nedeniyle oluşan dalgaların, yayılarak yeryüzünü sarsmasına tektonik deprem denir. 

Yerkabuğunu oluşturan levhaların birbirlerini zorladıkları yerler ise deprem bölgeleridir.

Oluşan depremler sonrasında inşa ettiğimiz bütün yapılar ciddi hasarlarla karşı karşıya kalabilir.

Bu hasarlar gerekli önlemler alınmadığı taktirde fazla seviyede can ve mal kayıplarına sebep olabilir. 

Yeryüzünü sallayan dalgalar yapıları yatay ve çapraz doğrultuda harekete geçirir. 

Bu hareket sonucu yapılara gelen dalgalara karşı bir direnç yükü oluşur. Oluşan yükü karşılayamayan yapı elemanlarında hasarlar oluşması ise kaçılmazdır. Deprem sonrası yıkılmamış ancak hasar almış yapılarda hasar tespit çalışmaları yapılır, yapılar maruz kaldığı hasara göre sınıflandırılır.

Depremle mücadele öncelikle depremi anlamakla başlar.

Bu mücadele topyekün bir uygulamayla gerçekleşir ve tüm bireyler deprem bilincinde olmalıdır.

Olası bir depreme karşı tüm yapılar gözden geçirilmelidir, riskli yapılar ya güçlendirilerek ya da yıkılıp yeniden yapılarak dayanıklı yapı stoğuna geri kazandırılmalıdır.

Bu konuda resmi kuruluşlar tüm desteğini vatandaşlara sağlamalıdır, gerekli tüm çalışmaları titizlikle takip etmelidir.

Vatandaşlar bireysel olarak riskli gördüğü yapılarda yaşamamalıdır, her an olası bir depreme karşı hazır bulunmalıdırlar.

 Bu bağlamda deprem anında yaşanılabilecek olaylar belirleyerek ‘’acil durum ve afet eylem planı’’ hazırlanmalıdır.

Deprem anında öncelikle sakin kalarak evden kaçmadan önceden belirlenen ve ‘’hayat üçgeni’’ olarak bilinen güvenli bir saklanma alanı bulunmalıdır.

Sarsıntı anında merdiven veya asansör boşluğunda bulunmak oldukça sakıncalıdır. Sarsıntının bittiği anlaşıldıktan sonra önceden hazırlanan deprem çantası ile güvenli toplanma alanlarına gidilmelidir.

Deprem önceden tahmin edilemeyen ve ciddi can ve mal kaybına neden olan kuvvetli bir doğal afet.

Her bir birey kendisi ve ailesi için bütün önlemleri önceden almalıdır çünkü deprem en beklenmeyen zamanda kapımızı çalar.

Depreme karşı güçsüz bir evde oturan herkes en kısa sürede resmi kurumlardan ve uzman mühendisler tarafından destek almalıdır.